Hiç Yoktan İyidir: Psikolojik Bir Bakış Açısı Bir Psikoloğun Meraklı Girişi İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışırken, bazen en basit görünümler bile derin anlamlar taşır. “Hiç yoktan iyidir” gibi basit bir ifade, üzerinde düşündükçe insanın iç dünyası hakkında çok şey anlatır. Bu söz, genellikle zor bir durumdan kaçmanın veya kötü bir durumdan en az zararla çıkmanın bir tür öz savunma mekanizması olarak kullanılır. Peki, gerçekten “hiç yoktan” iyi midir? İnsanlar bu durumu ne şekilde algılar ve bu bakış açısı onların duygusal, bilişsel ve sosyal dünyalarını nasıl etkiler? Bu yazıda, “hiç yoktan iyidir” ifadesinin psikolojik bir mercekten nasıl ele alındığını inceleyeceğiz. Bilişsel, duygusal…
6 YorumGülümseme Dolu Tüyolar Yazılar
Her Olay Haber Midir? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimeler, yalnızca bilgi aktarmakla kalmaz; duyguları, düşünceleri ve evreni inşa ederler. Bir yazar, kelimelerin gücünü en üst düzeye çıkararak, okuyucuyu bir dünyaya taşır, bazen geçmişin derinliklerinden bazen de geleceğin belirsizliğinden. Anlatılar, birer dönüştürücü araçtır; çünkü her olay, her an, kendi içinde bir hikaye barındırır. Peki, her olay haber midir? Edebiyatın ışığında bu soruya bakmak, sadece bir olayın bir haber olarak sunulmasının ötesinde, olayın anlatıldığı, algılandığı ve değer kazandığı bir dünyayı da sorgulamayı gerektirir. Bir olayın haber olması, onun hikayeleştirilmesinin ve toplumsal bağlamda anlam kazanmasının ötesinde bir meseledir. Metinlerin Dünyasında Olayın Anlamı Edebiyat,…
Yorum BırakHematolojiye Neden Sevk Edilir? Kanın Felsefesi Üzerine Bir Düşünme Denemesi Giriş: Filozofun bakışıyla bedenin bilgisi Bir filozof, bir laboratuvar sonucuna baktığında yalnızca sayılar görmez; varlığın, bilginin ve sorumluluğun iç içe geçtiği bir hakikati sezer. Hematolojiye sevk edilmek, yüzeyde tıbbi bir yönlendirme gibi görünür — fakat derinde, insanın kendi bedeniyle, bilgiyle ve anlamla kurduğu ilişkinin derin bir metaforudur. Bu yazı, “Hematolojiye neden sevk edilir?” sorusuna sadece tıbbi değil; etik, epistemolojik ve ontolojik düzlemlerde yanıt aramayı deneyecektir. Çünkü insanın kanı, sadece damarlarında dolaşan bir sıvı değil, varoluşun ta kendisidir. Epistemoloji: Bilginin sınırında bir yönlendirme Bilgi felsefesi, insanın neyi bildiği kadar, neyi bilmediğini…
Yorum BırakSosyal Kamu Hizmetleri: Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Değerlendirme Bir toplumun gerçek anlamda gelişmiş sayılabilmesi için sadece ekonomik büyüklüklerle değil, her bireyin eşit, adil ve onurlu bir yaşam sürebilmesiyle ölçülmesi gerekir. Bu noktada sosyal kamu hizmetleri, bireylerin yaşam kalitesini artıran, toplumsal dayanışmayı güçlendiren ve fırsat eşitliğini sağlayan temel yapı taşlarıdır. Gelin bu hizmetlere toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet merceklerinden birlikte bakalım; farklı bakış açılarını anlamaya ve kendi düşüncelerimizi yeniden şekillendirmeye davet edelim. Sosyal Kamu Hizmetleri Nelerdir? Sosyal kamu hizmetleri, devletin veya yerel yönetimlerin toplumun ortak yararını gözeterek sunduğu, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılamaya ve yaşam koşullarını iyileştirmeye…
Yorum BırakGüveye Karşı Ne İyi Gelir? Toplumun Görünmeyen Güveleri Üzerine Sosyolojik Bir Analiz Bir sosyolog olarak, her zaman bireylerin gündelik hayatındaki küçük olayların, aslında büyük toplumsal yapıların yansımaları olduğuna inanırım. Bir dolabın köşesinde sinsice var olan güve, sadece bir haşere değildir; aynı zamanda toplumun içine sızmış, alışkanlıklarla beslenen, değişime direnen sembolik bir varlıktır. Dolayısıyla “Güveye karşı ne iyi gelir?” sorusu, yalnızca bir temizlik ya da pratik yaşam sorusu değil; aynı zamanda toplumsal bir metaforun da anahtarıdır. Toplumsal Normlar ve Güveleşen Alışkanlıklar Toplum, tıpkı bir gardırop gibidir. İçinde yılların biriktirdiği normlar, davranış biçimleri ve değer yargıları bulunur. Ancak zamanla bu normların bazıları…
Yorum BırakGün Aşırı Hangi Saatler? Zamanın İktidarı, Toplumun Ritmi Bir siyaset bilimci olarak sabahın erken saatlerinde kahvemi yudumlarken, aklımı kurcalayan tek bir soru var: “Zamanın siyaseti nedir?” Gün aşırı hangi saatlerdeyiz? Bu soru yalnızca biyolojik ya da takvimsel bir merak değil; iktidarın, toplumsal düzenin ve bireyin ilişkisine dair derin bir sorgulama. Çünkü zaman, tıpkı iktidar gibi, toplumu biçimlendiren görünmez bir araçtır. Zamanın İktidarı: Kimin Saati Çalıyor? Zamanın paylaşımı, bir toplumun güç haritasını da belirler. İktidar, yalnızca yasalarla ya da kurumlarla değil, gündelik hayatın ritmini kontrol ederek de işler. Çalışma saatleri, haber bültenlerinin saatleri, sosyal medyanın aktif olduğu zaman dilimleri… Hepsi belirli…
Yorum BırakEn Ucuz Güvercin Kaç TL? Toplumsal Değerlerin Aynasında Bir Soru Bir sosyolog olarak, gündelik yaşamın en sıradan sorularında bile toplumsal yapıların izlerini görmeye çalışırım. “En ucuz güvercin kaç TL?” diye bir soru, yüzeyde ekonomik bir merak gibi görünür; ancak derinlemesine bakıldığında, bu soru bir toplumun değer hiyerarşisini, sembolik anlamlarını ve bireylerin kimlik inşasında kullandıkları araçları ortaya çıkarır. Çünkü bir güvercin, yalnızca bir hayvan değil; barışın, sadakatin, hatta erkeklik performansının bir simgesidir. Güvercin ve Toplumsal Semboller: Değer mi, Statü mü? Bir pazarda güvercinlerin fiyatlarına baktığınızda, rakamlar yalnızca arz-talep dengesini değil, sembolik değeri de temsil eder. “En ucuz güvercin” ifadesi, aslında sadece…
Yorum BırakKaptan-ı Derya Hangi Sınıf? Osmanlı Denizlerinin Efsanevi Makamına Yolculuk Tarihin Derinliklerinden Günümüze Uzanan Bir Denizcilik Efsanesi Tarihin sularında yol alırken bazı unvanlar vardır ki yalnızca bir görev tanımı olmanın çok ötesine geçer. “Kaptan-ı Derya” da bunlardan biridir. Osmanlı İmparatorluğu’nun denizlerdeki kudretinin sembolü olan bu makam, yalnızca bir amirallik değil, bir imparatorluğun kaderini belirleyen stratejik bir konumdu. Peki, “Kaptan-ı Derya hangi sınıf?” sorusu bize tam olarak ne anlatır? Gelin, hem tarihsel gerçeklerle hem de denizcilik dünyasından örneklerle bu sorunun cevabını birlikte keşfedelim. Kaptan-ı Derya: Osmanlı Donanmasının Zirvesi Unvanın Anlamı ve Görev Tanımı “Kaptan-ı Derya” terimi, Osmanlıca’da “Denizlerin Kaptanı” anlamına gelir. Aslında…
Yorum BırakÖSYM Sınav Görevi Ücreti Ne Kadar? Bir Psikoloğun Gözünden İnsan Davranışları Üzerine Bir Analiz Bir psikolog olarak, sabahın erken saatlerinde görev yerine giden öğretmenlerin yüz ifadelerini, sessizce sınav salonuna girerken taşıdıkları duygusal yükü gözlemlerken hep aynı soruyu sorarım: “Bu çabanın arkasında ne var?” ÖSYM sınav görevi ücreti yalnızca bir ekonomik karşılık mıdır, yoksa çok daha derin psikolojik dinamiklerin yüzeye vurduğu bir sembol müdür? Bu yazıda, sınav görevi ücretini yalnızca maddi bir konu olarak değil; bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji açısından inceleyeceğiz. — Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Değer Algısı ve Karar Mekanizması Bir öğretmen, “Sınav görevi alsam mı?” diye düşünürken aslında karmaşık…
Yorum BırakKan Vermenin Riski Var mı? Bilimsel Bir Bakış Kan Vermek: Sağlık İçin Faydalı mı, Yoksa Riskli mi? Kan bağışı, toplumların sağlıklı bir şekilde işleyişine yardımcı olan önemli bir eylem olarak bilinir. Kan vererek, hastalara hayat kurtaran bir kaynak sağlamış oluruz. Ancak, bu kadar yaygın ve insana fayda sağlayan bir uygulamanın da riskleri olabilir mi? Kan vermenin sağlık üzerindeki olası etkilerini merak eden pek çok insan var. “Kan vermek sağlıklı bir şey midir, yoksa vücuda zarar verir mi?” gibi sorular zaman zaman akıllara gelir. Gelin, kan vermenin risklerini bilimsel bir bakış açısıyla ele alalım ve bunun sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini keşfedelim.…
Yorum Bırak